Bologna

BOLOGNA

(11 Eylül 2022)

Bologna, İtalya’nın neredeyse bozulmadan korunmuş en eski şehirlerinden biridir ve yaşam kalitesi en iyi şehirlerinden biridir. Bu konuda 103 İtalyan şehri arasında 2006’da 5., 2007’de 12. sırada yer almış. Zengin bir tarihe, sanata, mutfağa ve kültüre sahip olan şehir 2000 yılında “Avrupa Kültür Başkenti” seçilmiş.

Bologna, eşsiz şehir manzarası ile bilinir ve aynı zamanda İtalya’nın kızıl şehridir. İsmini de binaların çoğunun kırmızı tuğlalı olmasından almıştır.

Bologna 12. yüzyılda 180 adet kuleye ev sahipliği yapıyormuş. Bu nedenle çok kez o dönemin New York’u olarak anılmıştır.

Eski şehrin etrafını saran kırk kilometrelik çatılı pasajlar (portici) yani revaklar bulunur. Bu sayede yağmurlu günlerde ıslanmadan şehri gezebilirler.

Piazza Maggiore (Büyük Meydan)

Şehrin ana meydanıdır. 12-15. yüzyılda düzenlenmiş bir meydan. Kuzey batıda Neptün Çeşmesi, batıda Palazzo d’accursio (Belediye Binası), güneybatıda Noterler Sarayı (1381), güney doğuda  kısmında San Petronio Bazilikası, doğuda Bankerler Sarayı (1412) ve kuzeyde eskiden adalet ve polis ofislerinin bulunduğu Podesta Sarayı bulunuyor.

Neptün Çeşmesi

Neptün; Roma mitolojisinde su ve deniz tanrısıdır. (Yunan mitolojisindeki karşılığı Poseidon)

Neptün’ün elinde tuttuğu Trident’in uç kısmı aynı zamanda Maserati araba markasının da amblemi olmuş.

Kasları çok detaylı betimleyen bronz Neptün heykeli ilginç bir kompozisyonda yapılmış. Arkada kütüphanenin merdivenlerinin yanında utanç taşında konumlandığınızda muzip bir görünüm ortaya çıkıyor.

Belediye Binası (Palazzo d’Accursio, Palazzo Comunale)

Bina 1200’lü yıllarda Hukuk Profesörü Accursio’nun ailesinden alınmış. 14. yüzyılda Bologna şehrinin büyük idari ofislerini barındırmak için büyütülmüş.

Günümüzde sarayın bir kültür merkezi olarak vatandaşların kullanımına sunulması için belediye ofisleri yeni bir yere taşınmış.

San Petronio Katedrali

Bu kilisenin inşaatına 1506 tarihinde başka bir kilisenin temelleri üzerine başlanmış. Bu eski kilisenin yıkılmasını ve yeni bir kilise inşa edilmesini emreden Papa II. Julius’du. Bu nedenle, bu eserin yapımına öncülük etmesi için ünlü ressam Michelangelo’yu seçti. Ancak Michelangelo, eski kilisenin yıkılıp yıkılmayacağı konusundaki bazı tartışmalar nedeniyle bu rolü Donato Bramante’ye vermek zorunda kaldı. Bramante, 1.200 yıllık kilise vakfının çoğunu ve 4 sütunu yıktı.

Yapımı başladığında Roma’daki Aziz Petrus’tan bile daha büyük olacak şekilde tasarlanmış ancak hiçbir zaman tam olarak bitmemiş. Cephe eksik kalmış.

Bitirilen iç mekan, genellikle İtalya’daki Gotik mimarinin özü olarak anılır ve yan şapellerin her biri küçük bir kilise gibi görünür.

Nefin zeminini kesen bir meridyen çizgisi bulunuyor.

Asinelli ve Garisenda’nın iki eğik kulesi

Orta çağda Bologna’nın birçok kulesi varmış, ancak bugün birçok olaydan sonra sadece 17 tanesi ayakta kalmış.

Bu iki eğik kule, Bologna şehrinin ana sembollerindendir.

Daha yüksek olan kule 1109 yılında Asinelli ailesi tarafından Porta Ravegnana meydanında inşa edilen Asinelli’dir. Şehirde Orta çağdan kalma birkaç kuleden biridir. 97 metre yüksekliğindedir.

Garisenda kulesi ise 1267 yılında inşa edilmiştir ve 49 metre yüksekliğindedir. Kule bir miktar eğilmiş. Bu nedenle ziyaretçilere açık değilmiş.

Bologna Üniversitesi (Alma Mater Studiorum – Universita di Bologna)

1088’de kurulan üniversitenin sloganı “Alma Mater Studiorum”dur ve kabaca “Besleyici eğitim anası” olarak tercüme edilir. Bologna Üniversitesi, kuruluşundan bu yana sürekli olarak faaliyet gösteren en eski üniversite olarak kabul edilir. Bu, universitas kelimesini adında kullanan ilk eğitim kurumuydu.

Vaktimiz olsaydı gitmeyi çok isterdim ama mümkün olamadı.

Bologna’ya veda ederken…