Milano

MİLANO

(10 Eylül 2022)

İtalya’nın diğer şehirlerine kıyasla kültür turizmi açısından daha fakir olsa da, eğlence ve alışveriş imkanları ile dünyanın en popüler merkezlerinden biri.

Milano’da çok az vaktimiz vardı. Hızlıca en güzel yerlerini görmeye gayret ettik.

Duomo Katedrali (1)

Gotik tarzda yapılmış, Milano’nun siluetine katkı sağlayan katedral ihtişamlı bir görünüme sahip. Buna rağmen Paris’teki Notre Dame ve Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası kadar ünlü değil, daha az biliniyor.

Duomo Katedrali, Milano’daki Piazza del Duomo’da bulunur ve Doğuş’un St. Mary’sine adanmıştır. 1075’te yangında yok olan orijinal katedralin yerine inşa edilmiş. Mevcut Duomo’nun inşaatı 1386’da başlamış ve 1965’te açılmış. Neredeyse 600 yıl sonra!

Dünyanın en büyük 5. Hristiyan kilisesidir. Ve resmi olarak bitmediği için belki de Hristiyanlığın en uzun inşaat projesidir. Meryem Ana’nın dört metre yüksekliğindeki altın bir heykeli olan ünlü Milano Madonnina da dahil olmak üzere 3.400 heykele ev sahipliği yapmaktadır. Madonnina heykeli şehrin koruyucusu olarak görülüyor ve herhangi bir yeni yapının heykelden daha yüksek olması yasa dışı.

 

600 yıllık bir süreç. Dile kolay. Projeyi Piskopos Antonio da Saluzzo başlatmış, ancak katedralin vizyonuna asıl katkıyı, o dönemde şehrin hükümdarı olan kuzeni Visconti sağlamış. 19. yüzyılda inşaatın son aşamalarını hızlandıran ise Napolyon olmuş.

II. Vittorio Emanuele Galerisi (2)

Duomo Meydanı’nda, katedralin hemen yanında bulunan dünyanın en eski alışveriş merkezi Galleria Vittorio Emanuele sadece Milano’da değil belki de tüm dünyada en çok fotoğraflanan iç mekanlardan biriymiş. Doğrusu ben de burayı görmeyi çok istiyordum. Fotoğraflarından etkilenmiştim.

Camdan dev kubbeli ve haç şeklindeki büyük bir pasaj bu. Mimarisi ile göz alıcı bir yapı.

Devasa cam kubbenin tam altında İtalya’nın üç başkentinin mermerden armaları var.

Torino’nun armasındaki boğanın cinsel organına tek ayağın topuğuyla basıp çevresinde 3 kez dönüldüğünde o kişiye şans getireceğine inanılıyor. Bu nedenle boğanın önü kalabalık.

Pasajın içinde Prada, Louis Vuitton, Moncler gibi markaların en şık şubeleri var.

İçindeki mağazalar akşam saatlerinde kapıyor ama galeri aynı zamanda sokakları birbirine bağlayan 4 ucu açık bir pasaj işlevi de gördüğünden günün her saati açık.

Gelmeden önce manzarası güzel mekanları araştırıyorum. Duoma meydanında da böyle bir kafe buldum. Duoma 21. Duomo’yu çok güzel bir açıdan gören, bulunduğu binanın ikinci katında bir kafe. Yorgunluğumuzu atmak için buraya geldik.

Teatro Alla Scala (4)

Muazzam mimarisi ve prestiji ile La Scala dünyanın en ünlü opera evleri arasındadır. 1778’de açılmış.

Tiyatro, Santa Maria della Scala -Merdivenlerin Kutsal Meryem’i- Kilisesi’nin bulunduğu yere inşa edilmiştir. Bir zamanlar hasta bir çocuğun annesi sahanlığa Bakire’nin bir heykelini koyduğu için iyileşmiş. Kilisenin adı buradan geliyor.

Leonardo adına adanmış bir tiyatro.

Opera sanatçımız  “La Diva Turca” Leyla Gencer de bir zamanlar bu tiyatronun kadrosundaymış.

(İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ndeki fotoğrafı)

Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği (37)

Leonardo da Vinci’nin en ünlü eserlerden biri olan Son Akşam Yemeği Milano’da. Milano’daki Santa Maria delle Grazie Kilisesi’nin yemekhanesinin tüm bir duvarını süsleyen dev bir fresk. 1498 yılında yapılmış.

Bulunduğu kilise ortamı aynı anda 35 kişiden fazla ziyaretçiyi kaldıracak kapasitede olmadığından içeriyi, sadece 35 kişilik gruplar halinde 15 dakika süre boyunca ziyaret edilmesine izin veriliyormuş. Ayrıca bu ünlü eseri görmek için en az 15 gün önce online bilet almak gerekiyor. (cenacolovinciano.org veya telefon +39 02 92800360) (Erişkin bilet 15 euro, 18-25 yaş 2 euro)

Biz bir hafta önce almak için sitesine girdiğimizde son 1 adet bileti almıştık. Oğlum için. Ancak vaktimiz çok kısıtlıydı. Üstelik oğlum master programı için Bocconi Üniversitesi’ni görmek istiyordu. Zamanını ona ayırdı. O nedenle müzeye gidemedi. Resim alıntıdır.)

1. Son Akşam Yemeği muhtemelen tahmin ettiğinizden çok daha büyük bir resim.(@onedio.com)

Hristiyanlık inancına göre bu fresk, İsa’nın çarmıha gerilmeden önce 12 havarisiyle yediği son akşam yemeğini tasvir ediyor.

“Sizden biri, benimle yemek yiyen biri, bana ihanet edecek” Markos

Hz. İsa, 12 havarisine böyle söylüyor.

Bir yoruma göre resimde havarilerin bu söze reaksiyonu resmedilmiş.

Hz. İs, şaraba ve ekmeğe uzanıyor. Efkaristiya ayininin (Kutsal komünyon) başlangıcı. “Bu ekmeği alın, bu benim bedenimdir. Bu şarabı alın, bu benim kanımdır ve beni unutmayın” diyor. Şaraba doğru uzanırken bir kaseye doğru da uzanıyor. Bu kaseye aynı zamanda Judas (Yahuda) da uzanmakta. Romalılar ihaneti karşılığında Yahuda’ya 30 parça gümüş vermiş. Yahuda gümüşlerin olduğu torbayı sağ eli ile tutuyor. Hz. İsa’dan geriye doğru çekilmiş, yüzü gölgeli. Geriye çekiliyor ama kaseye de uzanmaya çalışıyor. Hz. İsa’nın yapanı bilmesinin yollarından biri de bu oluyor. Onunla aynı kaseden yiyor.

Erken Rönesans Dönemi’nde ilahiliği sembolize etmek için hale kullanılırdı. Burada yok ama ilahi olduğu hissediliyor. İsa bir eşkenar üçgende. Başı daire içinde. Arkadaki pencere hale işlevi görüyor.

Bu merkezin çevresinda hataları, korkuları, endişeleri ile insanoğulları bulunuyor. Yalın halde. Dikkat; figür ve yüz ifadelerine odaklanıyor.

Hz. İsa; huzurlu ve dingin aşağıya bakıyor. Bir eli yukarı diğeri aşağıya dönük.

Resme göre en soldaki üçlü: Bartalmay (Bartholomew), Küçük Yakup (James), Andreas. Olay karşısında şaşkın ve sorgulayıcı tavırdadırlar. Hz. İsa’dan bir açıklama bekliyorlar.

Andreas; ellerini hayret içinde kaldırmış. Küçük Yakup; elleriyle İsa’yı işaret ediyor ve onunla konuşuyor. Bartalmay; masadan heyecanla kalkmış ve eserdeki şok hissini pekiştiriyor.

Soldaki ikinci, İsa’ya yakın üçlü grup: Yahuda, gölgede ve bizden uzaklaşıyor. Boynunun dönmüş olması gece kendini asacağını hatırlatıyor. Arkasında Hz. İsa’nın koruyucusu Aziz Peter (Petrus) bulunuyor. Elinde bir bıçak var. “O kim? Seni savunmalıyım” ifadesi var gibi. Aziz John (Evanjelist Yahya); Kendinden geçmiş şekilde Petrus’a yaslanmış, kadere boyun eğmiş, gözleri kapalı.

Resme göre İsa’nın sağında, yani Hz. İsa’nın hemen solunda üçlü grup: Thomas, Büyük James (Yakup), Philip.

Bu üçlü farklı şekillerde İsa’ya dönmüş ve açıklama bekliyor. Thomas; yukarı işaret ediyor. “Bu Tanrı’nın takdiri mi?”. Bu parmak aynı zamanda Hz. İsa’nın yarasını işaret ederek gelecekte yeniden dirilmesini de ima ediyor. Büyük Yakup kollarını açmış, Philip’in elleri göğsünde bu ihanetin nasıl söz konusu olabileceğini anlamaya çalışıyorlar.

Resmin en sağındaki üçlü grup: Matta (Matthew), Thaddeus, Simon. Matta ve Thaddeus, Simon’a doğru dönmüş İsa’yı işaret ederek sorularına yanıt aramakta, durumu tartışmaktadırlar.

Bu şaheser için derler ki; sonsuz ve mükemmel olanla, insanoğlunun doğasındaki kaos yani İlahi olanla dünyevi olan başarı ile birleştirilmiştir.

(Kaynak: Khan Akademi, @sanatabasla)

Milano’dan fotoğraflar…

 

.

 

 

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir